Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanları Prof. Dr. Mehmet Ali Astarcıoğlu ve Prof. Dr. Taner Şen tarafından Pıhtı Oluşan Kalpteki Kör Kuyunun Tıpa İle Ameliyatsız Kapatılması işlemi başarıyla gerçekleşti.
Atriyal fibrilasyon, kalbin düzensiz atması nedeniyle kanın normalden daha yavaş hareket etmesine ve pıhtı oluşumuna yol açan bir ritim bozukluğudur. Sol atriyal apendiks, kalbin sol üst kulakçığının küçük bir uzantısıdır ve pıhtı oluşumunun sıkça gözlendiği bir bölgedir. Bu pıhtılar, beyne ulaşarak inme riskini artırabilir. Sol atriyal apendiks kapatma işlemi, sol atriyal apendiks adı verilen bu küçük kör kuyuya benzeyen yapıyı tıpa ile kapatma işlemidir. Bu yöntemle hastanın ömür boyu kan sulandırıcı ilaç kullanma ihtiyacı ortadan kaldırılabilir.
Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Mehmet Ali Astarcıoğlu ve Prof. Dr Taner Şen, gerçekleştirdikleri teknikle ilgili sorulara şu şekilde cevap verdi:
“Sol kulakçıktaki kör kuyunun önemi nedir?
Kalbin üsteki iki odasına kulakçık denir. Bu kulakçıkların çukur benzeri çıkıntıları bulunmaktadır. Sol taraftakine sol atriyal apendiks adı verilir. Atriyal fibrilasyon denilen ve sık görülen bir ritim bozukluğu sonucunda bu bölgede pıhtı oluşabilir. Bu pıhtı, bir gün yerinden düşüp kalbin pompalama etkisiyle kan damarları üzerinden beyne giderek kan akımını kesip felce (inme) neden olabilir.
Bu işlemi kim yapar?
Bu işlem, her ülkede olduğu gibi ülkemizde de bunun pratik eğitimini almış az sayıdaki girişimsel kardiyolog tarafından uygulanır. İşlem; beceri, tecrübe ve sabır gerektirir.
Bu kapatma işlemi kimlere yapılır?
Bu işlem, atriyal fibrilasyon nedeniyle kan sulandırıcı alması riskli olan hastalara uygulanan etkili bir tedavi yöntemidir. Örneğin, kan sulandırıcı kullanırken bu ilaçlara bağlı beyin kanaması geçiren hastalar için özellikle uygundur. Bu hastalar tekrar kan sulandırıcı kullanmaya başlamak, kanama riskini artırırken, başlamamak da kalp içinde pıhtı oluşma riskini taşır. Bu işlem, bu noktada devreye girer. İşlemin mantığı, hem pıhtı oluşumunu engellemek hem de ömür boyu kan sulandırıcı kullanma ihtiyacını ortadan kaldırmaktır. Bazı durumlarda, hasta uygun dozda kan sulandırıcı alsın ya da almasın, pıhtı oluşabilir. Bu durumlarda da kapatma işlemi uygulanabilir.
İşlemin başarılı olma olasılığı nedir?
Genel olarak başarı oranı %98’dir.
Bu işlemin riskleri nelerdir?
Her girişimsel işlemde olduğu gibi, bu işlemin de bazı riskleri bulunmaktadır. Cihazın yerinden düşmesi ve cihazın üzerinde pıhtı oluşması gibi ciddi sorunlar, toplamda her 100 kişiden 2'sinde meydana gelebilir. Ancak, bu olasılık, işlem yapılmazsa ortaya çıkabilecek felç riskinden çok daha düşüktür.
Keseyi ameliyatla kapatmak, atriyal fibrilasyon nedeniyle oluşan pıhtı riskini azaltmak için daha garanti bir yöntem olabilir mi?
Hayır. Tersine, teknik nedenlerden dolayı ameliyatla kesenin başarıyla kapatılma olasılığı daha düşüktür. Ayrıca, sadece bu amaçla ameliyat olmak ek riskleri beraberinde getirebilir. Eğer hasta başka bir nedenle kalp ameliyatı geçirecekse, o zaman kesenin ameliyat sırasında kapatılması daha mantıklı olabilir.
İşlem sonrası hastanede yatış süresi ne kadar?
Hastanede yatış süresi genellikle bir gündür ve çoğu hasta bir gün sonra taburcu edilir.
Kullanılan cihaz kaliteli mi?
Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de Amulet, LAmbre veya Watchman marka cihazlar kullanılmaktadır. Bu üçü de kaliteli cihazlardır ve birinin diğerine bilinen önemli bir üstünlüğü yoktur. Seçim genellikle doktorun hangi cihazda daha tecrübeli olduğuna ve hastanın LAA anatomisine bağlı olarak belirlenir.
İşlemden sonra kan sulandırıcı ilaç kullanmam gerekecek mi?
İşlemden sonra, genellikle ilk 2-3 ay boyunca iki farklı kan sulandırıcı ilaç kullanılacaktır. Daha sonra, bu iki ilaçtan biri kesilir ve diğeri 6. aya kadar tek başına devam edilir. Sonrasında, istisnai durumlar haricinde kan sulandırıcı kullanımına gerek duyulmaz.
Nasıl yani, işlemden sonra hâlâ kan sulandırıcı kullanmam gerekecek mi?
Halk arasında hepsi “kan sulandırıcı” olarak bilinse de, atriyal fibrilasyon için kullanılan ilaçlar, işlem sonrasında kullanılanlardan farklıdır. İşlem sonrası ilaçlar genellikle ömür boyu değil, genellikle 6 aylığına kadar kullanılır. Bu nedenle, hasta kan sulandırıcı ilaçlara bağlı kanama riskini ömür boyu değil, sadece ilk 6 aylık süre boyunca daha az riskle taşır. 6. aydan sonra kan sulandırıcı kullanılmadığı için ilaca bağlı kanama riski ortadan kalkar."
Astarcıoğlu ve Şen, konuşmanın sonunda şu ifadeleri kullandı: "Bu işlem, hastanemizde sıklıkla gerçekleştirmiş olduğumuz özel girişimlerden biridir, ve bu alandaki deneyimimizle hastalarımıza en iyi sağlık hizmetini sunmaya devam edeceğiz." Dedi.